Robotikte "soft robotics" alanında, geleneksel sert malzemeler yerine yumuşak ve esnek materyaller kullanılır. Bu robotlar, insan dokusuyla daha güvenli etkileşime girebilir, dar alanlarda bükülebilir ve karmaşık nesneleri kavrayabilir. Özellikle tıbbi uygulamalarda (ameliyat, rehabilitasyon) ve keşif görevlerinde potansiyeli yüksektir. Esnek yapıları sayesinde geleneksel robotlara göre daha az enerji tüketir ve daha dayanıklıdır.

Robotik projelerde kabloların esnemeye dayanıklı olması için örgülü kablo kullanmak veya kabloları spiral sarıcılarla korumak, uzun vadeli çalışmalarda bağlantı kopmalarını ve sinyal kayıplarını önler. Özellikle eklemli robot kollar veya hareketli platformlarda bu yöntem, kabloların sürtünme ve bükülmeden kaynaklı yıpranmasını azaltır.

Robotik projelerde kullanılan DC motorların hız kontrolü için PWM sinyali yaygın olsa da, motorun torkunu korumak için voltaj regülasyonu ile birlikte PWM frekansını motor endüktansına göre ayarlamak kritik önem taşır. Yüksek frekanslı PWM (20kHz üzeri) motor sessizliğini artırırken, düşük frekanslı PWM (1-5kHz) daha yüksek tork sağlayabilir. Manyetik enkoderların çözünürlüğü, motor miline doğrudan bağlanan manyetik sensör çiftleri ile 14 bit'e kadar çıkartılabilir ve bu yöntem optik enkoderlara göre titreşim dayanıklılığı sunar.

Robotik sistemlerde kullanılan manyetik kodlayıcılar, motor miline bağlı bir mıknatıs ve manyetik sensörden oluşur. Sensör, mıknatısın dönüş açısını algılayarak mutlak konum bilgisini dijital sinyale çevirir. Bu sistem optik kodlayıcılara göre toza ve neme karşı daha dayanıklıdır, ayrıca güç kesintisinde bile son konumu hatırlayabilir. Manyetik kodlayıcılar özellikle endüstriyel robot kollarında ve hassas tıbbi cihazlarda güvenilir konum kontrolü sağlar.

Robotik projelerde kabloların esnekliği ve dayanıklılığı kritik öneme sahiptir. Özellikle eklem bölgelerinde tek yönlü bükülmeye dayanıklı değil, çok yönlü bükülme ve burulma stresine dayanabilen kablolar kullanılmalıdır. Standart rijit kablolar tekrarlayan hareketlerde iç iletkenlerin kırılmasına neden olarak sistem arızalarına yol açar. Bunun yerine özel olarak tasarlanmış robotik kablolar (continuous flex cables) kullanıldığında, kablolar milyonlarca döngü boyunca güvenilir bağlantı sağlayabilir. Bu kablolarda iletkenler helisel düzenleme ile yerleştirilir ve dış yalıtım poliüretan gibi aşınmaya dayanıklı malzemelerden üretilir.

Robotikte soft robotik adı verilen bir alan, geleneksel sert malzemeler yerine yumuşak, esnek malzemeler kullanır. Bu robotlar, insan dokusuna benzer yapıları sayesinde hassas ortamlarda (örneğin tıbbi müdahalelerde) daha güvenli çalışabilir, dar alanlarda bükülüp şekil değiştirebilir ve darbelere karşı daha dayanıklıdır. Yapay kas sistemleriyle hareket eden bu robotlar, biyolojik organizmalardan ilham alarak tasarlanır.

Robotik projelerde kabloların yerleşimi ve yönetimi genellikle göz ardı edilir, ancak kablo gürültüsü elektronik bileşenlerde yanlış okumalara veya arızalara neden olabilir. Kabloları motor ve sensör hatlarından uzak tutmak, bükülmeleri önlemek ve topraklama kullanmak, sistem kararlılığını önemli ölçüde artırır. Ayrıca, esnek silikon kablolar titreşimli ortamlarda daha dayanıklıdır ve bağlantı kopmalarını azaltır.

Robotikte kullanılan dinamik denge algoritmaları, dört ayaklı robotların engebeli arazide yürümesini sağlarken aynı zamanda dışarıdan uygulanan beklenmedik fiziksel itme gibi etkenlere karşı da dayanıklılık geliştirir. Bu sistemler, gerçek zamanlı olarak robotun ağırlık merkezini ve ayaklarının yerle temas noktalarını sürekli hesaplayarak, her adımda en uygun denge pozisyonunu otomatik olarak ayarlar.

Robotik sistemlerde kullanılan manyetik enkoderlar, optik enkoderlara göre toz, nem veya titreşim gibi zorlu ortamlarda daha yüksek dayanıklılık gösterir. Bu enkoderlar, manyetik alan değişimlerini algılayarak motor milinin konum ve hız bilgisini analog sinyallere dönüştürür. Özellikle endüstriyel robot kollarında ve otonom araç aktarma sistemlerinde kullanılan bu teknoloji, 16 bit çözünürlüğe kadar hassas veri sağlayabilir.

Robotikte kullanılan manyetik enkoderler, motor miline bağlı mıknatısın oluşturduğu manyetik alan değişimini algılayarak açısal konumu tespit eder. Optik enkoderlere göre toz, nem ve titreşim gibi zorlu ortam koşullarına daha dayanıklıdır. Manyetik enkoderlerin çözünürlüğü, manyetik kutupların sayısı ve Hall etkisi sensörlerinin örnekleme hassasiyeti ile doğrudan ilişkilidir. Endüstriyel robot kollarında bu teknoloji, kapalı döngü kontrol sistemlerinde sıfır aşınma ile yüksek tekrarlanabilirlik sağlar.