Wordpress ve WPEngine arasında derin ayrılık
WordPress, dünya genelinde web siteleri oluşturmak ve barındırmak için en yaygın kullanılan açık kaynak teknolojilerden biridir. Yaklaşık %40'lık bir pazar payına sahip olan WordPress, kullanıcılarına kendi web sitelerini oluşturma ve yönetme imkanı sunar. Ancak, son zamanlarda WordPress kurucusu ve Automattic CEO'su Matt Mullenweg ile WP Engine arasında yaşanan bir tartışma, bu popüler platformun geleceği üzerinde önemli etkiler yaratma potansiyeline sahip.
Tartışmanın Başlangıcı Tartışma, Mullenweg'in Eylül ortasında WP Engine'i "WordPress'e kanser" olarak nitelendiren bir blog yazısı yayınlamasıyla başladı. Mullenweg, WP Engine'in kullanıcıların içerik revizyon geçmişini görme ve takip etme yeteneğini devre dışı bıraktığını eleştirdi. Bu özelliğin, kullanıcı verilerinin korunması açısından kritik olduğunu savunan Mullenweg, WP Engine'in bu özelliği varsayılan olarak kapatmasının maliyet tasarrufu amacı taşıdığını iddia etti.
Hukuki Süreç ve İhtarnameler
WP Engine, Mullenweg ve Automattic'e bir ihtarname göndererek, bu yorumların geri çekilmesini talep etti. Şirket, WordPress markasını kullanmalarının "adil kullanım" kapsamında olduğunu savundu. Mullenweg'in, WP Engine'in kendilerine karşı "yakıcı bir yaklaşım" sergilemekle tehdit ettiğini öne sürdü. Automattic ise WP Engine'in WordPress ve WooCommerce marka kullanım kurallarını ihlal ettiğini belirterek karşı bir ihtarname gönderdi.
Erişim Yasakları ve Topluluk Tepkisi
Mullenweg, WP Engine'in WordPress.org kaynaklarına erişimini yasakladı. Bu durum, birçok web sitesinin güncellemelerini yapmasını engelledi ve bazı siteleri güvenlik açıklarına maruz bıraktı. WP Engine, Mullenweg'in bu eylemlerinin WordPress ekosisteminin normal işleyişini bozduğunu ve tüm WordPress geliştiricilerini olumsuz etkilediğini savundu. Topluluk, küçük web sitelerinin bu durumdan zarar görmesini eleştirerek, Mullenweg'in yaklaşımını kınadı.
Marka Kullanımına Dair Endişeler
Tartışmanın ilerleyen günlerinde, WordPress Vakfı, WP Engine'in marka kullanımını eleştirerek, "WP" kısaltmasının WordPress markaları tarafından korunmadığını ancak bu kısaltmanın kullanıcıları yanıltacak şekilde kullanılmaması gerektiğini belirtti. WP Engine, web sitesinin alt kısmında, WordPress Vakfı ile doğrudan bir ilişkisinin olmadığını açıklayan bir güncelleme yaptı. Bu durum, kullanıcıların WP Engine'in WordPress ile resmi bir bağlantısı olduğu yanılgısına kapılmalarına neden oluyordu.
Dava Süreci ve Çalışanların Ayrılması
Ekim ayının başlarında, WP Engine, Automattic ve Mullenweg'e karşı Kaliforniya'da bir dava açtı. Dava, Mullenweg'in güç kötüye kullanımı ve açık kaynak projelerine dair verilen sözlerin yerine getirilmemesi iddialarını içeriyordu. Automattic, davanın asılsız olduğunu belirterek, WP Engine'in iddialarını reddetti. Bu süreçte, Automattic'ten 159 çalışan, Mullenweg'in şirketin yönelimiyle ilgili görüşlerine katılmadıkları için işten ayrıldılar. Bu ayrılış, şirketin WordPress ekosistemindeki etkisini sorgulattı.
Topluluk ve Geliştirici Endişeleri
WordPress topluluğu, bu tartışmanın kendilerini de etkileyebileceğinden endişe duymaya başladı. Geliştiriciler, açık kaynak yazılımlara olan güvenin sarsılmasından korkuyor ve Automattic'in tekelleşme eğilimlerinden rahatsızlık duyuyor. Ghost'un kurucusu John O’Nolan, "Web'in daha bağımsız organizasyonlara ve daha fazla çeşitliliğe ihtiyacı var" diyerek, WordPress'in %40'lık pazar payının tek bir kişi tarafından kontrol edilmesinin tehlikelerine dikkat çekti. WordPress ve WP Engine arasındaki bu tartışma, yalnızca iki şirket arasındaki bir anlaşmazlık olmanın ötesine geçerek, açık kaynak yazılımların yönetimi ve topluluk dinamikleri açısından önemli bir dönüm noktası haline geldi.
- Biografi
- Sanat
- Bilim
- Firma
- Teknoloji
- Eğitim
- Film
- Spor
- Yemek
- Oyun
- Botanik
- Sağlık
- Ev
- Finans
- Kariyer
- Tanıtım
- Diğer
- Eğlence
- Otomotiv
- E-Ticaret
- Spor
- Yazılım
- Haber
- Hobi